işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
Guzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Guzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ceviz Yagı İle Saglıklı Kalın

Ceviz ağacının meyvesi olan cevizden edilen yağdır. Kozmetik ve sağlık için kullanılan ceviz yağını elde etmek için sıcak ve soğuk pres yöntemiyle cevizden yağ elde edilir. Ceviz meyvesinin yüzde 70 i yağdır. Pres yöntemi dışında yavaş yavaş kavurarak da yağ çıkartılır ancak bu yöntemle çok fazla yağ elde edilemez bundan dolayı en iyi yöntem pres sistemidir. Raf ömrünün kısa olması sebebiyle çok fazla kullanılmamasının yanı sıra kozmetik de çok fazla kullanılmaktadır.

Ceviz Yağı Kullanım Alanları;
  • Kozmetik amaçlı; gözaltı kırışıklıkları ve göz çevresi koyu halkalar için, saç bakımında, kirpik ve kaş güçlendirmek için, cilt lekelerini gidermek için kullanılır. Bunun yanı sıra güneş kremi olarak kullanılır, cildi nemlendirmek için kullanılır. Kozmetik sektöründe bolca tercih edilen bir yağ olan ceviz yağı ile sağlıklı kalın.
  • Zayıflamak için; iştah kapatma özelliği olan ceviz yağı zayıflamak isteyenlerin tercih nedenleri arasında olmak zorunda. Salata ve et soslarında kullanacağınız yağ baskın özelliği nedeniyle çok az kullanılması tavsiye edilir.
  • Sağlık için; özellikle omega 3 açısından zengin olan ceviz yağı vücut gelişimini artırdığı için özellikle gelişme çocuklar için kullanılması tavsiye edilir. Mantar, parazit gibi hastalıkları önler sedef hastalığında tedavi amaçlı rol oynar. İntihap, romatizma gibi hastalıkları önlediği görülmüştür. Özellikle hormon seviyesini dengede tuttuğu saptanmıştır. İçeriğindeki omega 3 ve omega 6 sayesinde yaşlılık etkilerini en alta indirdiği için ceviz yağı ile sağlıklı kalınmak mümkün. Kan damarlarını açıcı özelliği ile kalp rahatsızlığı olan hastalara tavsiye edilir ceviz yağıyla kalp krizini geçirme riski en aza indirilmiş olur. B1, b2, b3 vitaminleri sayesinde cilt yüzeyinde daha çok elastikiyet katarak cildin daha esnek ve pürüzsüz olmasını sağlar böylelikle daha genç ve güzel bir cilde sahip olmanızı sağlar. Nasırlara kompres olarak kullanılır ve nasırların geçmesinde tedavi amaçlı kullanılır. Yıpranmış cilt yapısını onardığı ve yaraların iyileşmesinde harici kullanılır.

Etkisi kanıtlanmamış olmasının yanı sıra içerisinde bulunan A,C,E VE B vitaminleri sayesinde sağlıklı cinsel bir yaşam için oldukça iyi etkileri olduğu söylenmektedir. Başlı başına hipertansiyona iyi geldiği çözüm olmasa da kan basıncını düşürdüğü için hastalarda rahatlatıcı bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Ceviz yağı ile sağlıklı kalın güzel, canlı bir cilde ve sağlıklı kaşlar, kirpikler, saçlara sahip olmanız mümkün.


    Ceviz Yağı Nasıl Kullanılır.
    • Masaj yağı olarak kullanılan ceviz yağı cilt lekelerine masaj yapılarak sürülürse cilt lekelerini giderir.
    • Yaralara haricen sürülen ceviz yağı ile sağlıklı kalın ve ceviz yağı daha sağlıklı cilde sahip olun.
    • Yemeklere sos ve yağ olarak kullanarak tansiyon ve diğer çeşitli rahatsızlıklara iyi gelir.
    • Kozmetik sektöründe kullanılan ceviz yağıyla saç kirpik ve kaş bakımında kullanılır.
    0 yorum

    Bir Victoria's Secret Meleği Kolay Yetişmiyor

    Victoria's Secret... Evet sizin de adını duyunca içiniz bir hoş oldu, aklınıza o görkemli yılbaşı şovları geldi değil mi? Her senenin başında bize kendilerini izletip iç geçirten, erkeklerin bayıldığı, kızlarınsa kıskançlıktan çatlayıp sevgililerinin gözlerini kör etmek istediği Victoria's Secret melekleri...



    Tabii ki o kilolarca ağırlıkta kostümleri, pelerinleri taşımaya rağmen dimdik yürüyebilmek, bir gram fazla yağ olmadan gezebilmek her yiğidin harcı değil.

    Güzellik dediğimiz şey, genetik potansiyelin üzerine yapılan rötuşlardan ibaret. Yani genlerinizde yoksa ağzınızla kuş tutsanız da olmuyor. İkisi birden gerekli. Fakat bu rötuşları ustalıkla yapmak, genetik potansiyelin doruklarına ulaşmak o kadar da kolay değil. Bakalım Victoria's Secret melekleri dört dörtlük olmak için neler yapıyorlarmış...

    Adriana Lima:  Baş mankenden başlayalım. Öncelikle o pürüzsüz cildi koruyabilmek için sadece güneş koruyucu ve nemlendirici sürüyormuş Adriana. Zaten şovlarda ağır makyaja maruz kaldığından günlük hayatında cildine fazla yüklenmemeyi tercih ediyormuş. Beslenme konusuna gelirsek, kendisi kolay kolay kilo almayan şanslı kesimden. Fakat yine de kendini salmıyor, düzenli olarak spor yapıyor. Boks yapmayı çok seviyor ve günde 2,5 litreden fazla su içiyor.

    Miranda Kerr:  Çocuk sahibi olmasına rağmen üstün fiziğini koruyanlardan. En önemli güzellik formüllerinden biri sık sık sebze ve balık tüketmek. Biliyoruz ki vitamin ve mineraller gerek organ ve sistemler, gerekse cildi içten beslemek adına en önemli besin maddelerinden. Kendisi bunu iyi kullanıyor:) Ayrıca her fırsat bulduğunda koşuyormuş Miranda. Sıfır selülite sahip olmak işte bu yollardan geçiyor onun için.

    Alessandra Ambrosio:  Dövüş sporları ve sambayla oldukça yakından ilgiliymiş Alessandra. Beslenme konusunda kendisine koyduğu kuralsa oldukça zekice; hiçbir yemekten 2 kaşıktan fazla tatmıyormuş. Tam da sağlıklı olanı yapıyor yani, hem her şeyden tadarak zevkini tatmin ediyor, hiçbir yemekte aklı kalmıyor; hem de bir yemekten tabaklarca yiyip aşırıya kaçmıyor.

    Rosie Huntington:  Formunu en çok su içmeye borçluymuş Rosie. Çok da doğru yapıyor. Su adeta vücudumuzun benzini. O olmadan ne metabolizma olur ne yağ oksidasyonu. Ayrıca düzenli spor yapıyormuş. Beslenme konusunda ise şöyle bir alışkanlık edinmiş kendine; soslu, şekerli, kızarmış hiçbir şeyi yemiyormuş. (Kendisini en yakın zamanda ülkemize bekleriz, barbunya pilakileri, baklavaları görüp yine de dayanabilirse helal olsun)

    Bar Rafaeli:  Kendisinin en en en büyük avantajı tatlı yemeyi sevmemesi. tatlı sevilmez mi ayol? İnsan değil bunlar dediğinizi duyar gibiyim. Tatlıdan alacağı şekeri meyveden almayı yeğliyormuş. Haftanın yarısı sadece salata ve meyve yiyormuş. Düzenli spor yaptığını söylememe gerek yok sanırım.


    Sanırım bu beş güzelin güzel ve formda kalma teknikleri kendinize pay çıkarmanıza yetecek de artacaktır bile. Değil beş, on beş tanesinin de sırlarını öğrensek; bu işin püf noktası bol su içmek, spor yapmak ve her besinden ölçülü tüketmekten geçiyor sevgili hemcinslerim. Hepinize sağlıklı günler dilerim!



    Gider ayak şu Victoria's Secret Sevgililer Günü Reklam Tanıtım Filmi'ni de şöyle bırakayım. İzleyip iç geçirmek yok, ders almak var ona göre! :)
    0 yorum

    Cilt Bakımında Kullanılan Bitkisel Yağlar-1


    Cildimiz demek, bizi yansıtan aynamız demek. Cildimize en ufak bir özen göstermeye kalksak, ”aman bu parabenlidir, aman şu allerjeniktir” diyerek pahalı ürünlere gidiyor ellerimiz. Plastik şemsiye değil ki bu 5 liraya işportadan alasın! Endüstri ürünlerine paraları dökerken, aktarlarda ”al beni sür beni” diye hazır ve nazır bekleyen bitkisel yağların kıymetini bilmiyoruz. Halbuki fiyat/performans açısından milyarlık kremlere tur bindirebiliyor bazıları.
    Sayamayacağım kadar yağın, tahmin edemeyeceğim kadar işlevi varken; bu yazıyı seri haline getirelim, şimdilik bir kısmını inceleyelim dedim. Buyrun!
    53ce8zeytin-zeytinyagiZeytinyağı: Bitkisel yağ denince akla ilk gelen belki de. Ege’de yaşayan büyük büyük teyzelerimizin yüzleri nasıl kaymak gibi diye düşünürken, sadece zeytinyağı sürdüklerini öğrenince şoka girmiştim. Zeytinyağı, A ve E vitaminleri açısından oldukça zengindir. Cildi güzelce nemlendirir ve besler, yumuşacık yapar. Aynı zamanda saç için de friksiyon yapıp durulamak suretiyle kullanılabilir.
    Avokado Yağı: A, B, D, E vitaminleri içerir. Nemlendirici ve besleyicidir. Kuru ciltler için biçilmiş kaftandır. Asıl cezbedici özelliği ise; masajla uygulandığında sellüliti azaltmaya yardımcı olur! Cildi sıkılaştırır. Bye bye portakal kabuğu!
    Kayısı Çekirdeği Yağı: Bol miktarda A vitamini içerir. Her türlü cildin temizliğinde kullanılabilir. Aknelerle savaşta mükemmel bir silahtır. Ayrıca göz çevresi ve kaz ayağı kırışıkları için de kullanılabilir.
    jojoba-yagi
    Jojoba Yağı: A vitamininden zengindir. Oldukça kolay emilir. Cilt döküntülerinde, tıraş sonrası tahriş olmuş ciltte kullanılabilir. Özellikle atopik ciltler için biçilmiş kaftandır. Göz çevresi kırışıklıklarının giderilmesinde de kullanılabilir. Yapısı, cildimizin salgıladığı sebuma oldukça benzediğinden; akne eğilimli ciltlerde kullanımı cildin yeterince yağ salgıladığı mesajını vererek sebum üretimini dengeler.
    Isırgan Tohumu Yağı: Kurumuş, kepeklenmiş saçlarınız var ve şampuanlara para dökmekten helak olmuşsanız bu yağ sizin kurtarıcınız olabilir. Saç diplerine friksiyonla uygulanabilen bu yağ, saç derisini besler, kepek oluşumunu büyük ölçüde azaltır. Ayrıca bölgesel ağrılarda masaj yapmak suretiyle de kullanılabilir.


    0 yorum

    Dudak Peeling'inizi Kendiniz Yapın

    Yüzümüze peeling yapmaya bile son zamanlarda ısınmışken, dudakları es geçmemize şaşırmamalı. Fakat dudaklar da yüzümüzün bir parçası ve soğuktan, kirden onlar da etkileniyor. Üstelik oldukça hassas bir deriye sahip oldukları için düzenli olarak ölü deriyi atmak gerekiyor.

    Öncelikle şu konuda uyarayım, yüzünüze uyguladığınız peeling ürünlerini dudaklarınıza uygulamaya kalkışmamalısınız. Tahmin ettiğinizden çok hasara yol açabilir, kaş yapayım derken göz çıkarıp dudaklarınızı çatlatabilirsiniz.




    İhtiyacınız olan malzemeler:

    -1 çay kaşığı toz şeker (tercihen esmer şeker)
    -1 çay kaşığı bal
    -1 çay kaşığı vazelin
    -Birkaç damla Zeytinyağı
    -Birkaç damla jojoba/kakao/portakal yağlarından istediğiniz biri
    -Dilerseniz, favori lip balm'ınızdan bir miktar da katabilirsiniz.

    Tüm malzemeleri tahta bir çubukla iyice karıştırıp, buzdolabında 1 saat katılaşmasını bekledikten sonra, kullanmadığınız bir diş fırçası yardımıyla dairesel ve nazik hareketlerle dudaklarınızı fırçalayın. (Yaptığınız karışımı 15 günden fazla muhafaza etmeyin, yapısı bozulabilir. 15 günde bir yenisini yapın.)

    Şeker, dudakları ölü deriden arındırırken; yağlar, bal ve vazelin de nemlendirme görevini üstlenecektir. Sonra ılık suyla durulayın ve üzerine lip balm'ınızı uygulayın. Ve gelsin, dolgun, pürüzsüz, pespembe dudaklar!


    0 yorum

    Ara Öğün, Ana Öğün Olmasın


    Uzmanlar bas bas bağırıyor, ‘’sık yiyin, az yiyin’’ diye. Duymayanınız kalmamıştır. Gerçekten de öyle. Vücudumuzu bir makine gibi düşünürsek, metabolizmayı çalıştırmak için sürekli yakıt vermemiz gerekiyor. O nedenle, ideal beslenmenin yolu 3 ana, 3 ara öğün yapmaktan geçiyor.
    Fakat adı üstünde, ‘’ara’’ öğün. Yani ufak tefek, maksadını aşmayacak şekilde olması, 100-150 kaloriyi aşmaması gerekiyor. Ara öğün yapacağım diye yarım ekmek arası sandviç yerseniz diyet, diyet olmaktan çıkar. Bu yazıda, diyet yaparken tüketebileceğiniz sağlıklı ve düşük kalorili ara öğün önerilerinde bulunacağım.

    nutt-5 adet fındık / 5 adet badem / 2 adet ceviz içi + 2 adet kuru kayısı / 8-10 adet çekirdekli siyah üzüm
    -2 adet kepekli galeta / 3 adet diyet bisküvi + 1 bardak ayran/kefir
    -1 porsiyon meyve + 1 bardak yağsız süt
    -2 dilim tam buğday ekmeğinden yapılmış peynirli tost


    -1 dilim az yağlı, esmer şeker ve tam buğday unuyla yapılmış kek
    -1 kase, yağsız sütte beklemiş ve1 çay kaşığı bal ile tatlandırılmış yulaf ezmesi
    -Yağsız sütle yapılmış ve üzerine bol tarçın serpilmiş sütlü tatlı
    fluffy green salad 004
    -Mevsim yeşilliklerinden yapılmış, sirke/limon ve zeytinyağı gezdirilmiş salata + 1 adet galeta/kepekli diyet kraker
    -1 kutu meyveli probiyotik yoğurt
    -Yarım paket diyet kraker / bisküvi
    -Yarım simit + az yağlı beyaz peynir
    Ara öğün denince çoğumuzun aklına kolay ulaşılabilir, çantaya atılabilir diyet bisküviler geliyor.
    Fakat üzerinde ‘’light’’ yazıyor olması onları o kadar da masum kılmıyor. Ayrıca endüstri ürünleri oldukları için içlerinde tatlandırıcılar, katkı maddeleri olabiliyor ve beklendiği kadar tok tutamıyorlar. Kan şekerini çok da iyi dengeleyemiyorlar.
    O nedenle, evden çıkmadan önce bir 10 dakikanızı ayırıp, ara öğünlerinizi kendiniz hazırlayıp çantanıza koymanızı öneririm. Hem kesenize hem de vücudunuza daha faydalı olur.
    Unutmadan, günde en az 3-4 porsiyon taze sebze-meyve tüketmelisiniz. Vitaminlerden tam anlamıyla faydalanmak için sularını içmeniz değil, meyvenin/sebzenin kendisini tüketmeniz, mümkünse kabuklarını soymamanız sizin için en iyisi olacaktır.


    0 yorum
     
    Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
    Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI