işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
bebeklerde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bebeklerde etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bebeklerde İnek Sütüne Dikkat

Uzman Diyetisyen İpek Ağaca, inek sütünün bebeklerde en önemli ve yaygın alerjik besin türü olduğunu ve dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Ağaca yaptığı açıklamada, inek sütü proteinlerinin deride, sindirim ve solunum sisteminde immün kaynaklı hassasiyet reaksiyonlarına neden olabildiğini vurgulayarak, "Bu durum; inek sütü intoleransı (duyarlılık) veya aşırı duyarlılık olarak da isimlendirilmektedir. İnek sütü özellikle çocuklarda en önemli ve en yaygın alerjik besin türüdür, çünkü çocuklarda diyette birincil besindir" dedi. İnek sütü Proteini alerjisinin çoğunlukla bebeklerde ve çocuklarda görüldüğüne dikkat çeken Ağaca, şunları kaydetti: "İnek sütü proteinlerine bağlı alerjik reaksiyonlar yaşamın ilk haftalarında, ortalama 3. ayda başlamakta ve bağırsağın fonksiyonel ve morfolojik yapısının gelişmesi sonucu 2-3 yaşlarında ortadan kalkmakta ve şikayetler gitgide azalmaktadır.

Yeni doğan bebeklerde sıklıkla görülmesine karşın, son dönemlerde yapılan çalışmalar süte karşı duyarlılığın yetişkinlerde de yaygın olduğunu göstermektedir." Ağaca, süt alerjisinin laktoz intoleransı ile karıştırılmaması gerektiğini ifade ederek, "Süte karşı reaksiyon iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi laktoz intoleransı yani laktaz enziminin eksikliğinden (veya yokluğunda) ileri gelen duyarlılık, ikincisi ise süt proteini intoleransı gibi immünolojik mekanizma tarafından oluşturulan süt duyarlılığıdır.

 Laktoz intoleransı kısaca laktoz intoleransı; laktaz enzimi yetersizliği veya yokluğu nedeniyle laktozun sindirilememesi sonucu karın bölgesinde ağrı, şişkinlik, bulantı ve ishal gibi gastrointestinal semptomların görülmesidir" diye konuştu. Ağaca, çocuğun inek sütüne alerjisi olduğunun ise şöyle anlaşılacağın söyledi: "Sağlıklı olan bir bebekte inek sütü verilmeye başlandıktan sonra ishal ve kusma gözlenirse, bazen dışkısında kan varsa ve çocukta huzursuzluk ve ağlama varsa inek sütü alerjisi akla gelmelidir.


İnek sütü alerjisinde ailesel geçmişin önemli rolü vardır. Çocuğun inek sütüne alerjisi varsa, süt az yağlı, yarım yağlı, süt tozu, süt proteinleri, diğer hayvan sütleri, inek sütüne alerjisi olan bir çocuk çapraz duyarlılık söz konusu olduğu için koyun ve keçi sütlerine de duyarlılığı olabilir. Bu yüzden bu sütleri de tüketmemelidir. Tereyağı, tereyağı aromalı diğer yağlar, margarin peynir çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi, laktalbumin, laktoglobulin, laktoz, laktuloz içeren ürünler, aroma katıcı Maddeler ve süt bazlı mamalardan uzak durulmalı. Çocukta büyüme ve gelişmeyi engellemeden tanının konması çok önemlidir. Çocuğun beslenme programında süt ve süt ürünlerine yer verilmez. Temel besin, Anne Sütü olmalıdır.

Çocuğa soya bazlı mamalar, sebze çorbaları, meyve suları, yumurta ve et verilerek klinik tablonun düzeltilmesi sağlanmalıdır." Ağaca, yapılan birçok çalışmada inek sütü proteinine intolerans gösteren birçok bebekte soyaya, Buğdaya ve yumurta proteinlerine de duyarlılık gelişebildiğini, bu noktaya dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.(İHA)
0 yorum

Bebeğiniz Zamanında Ama Küçük Dünyaya Geldiyse

Haftalarca doğumunu beklediğiniz bebeğiniz tam zamanında doğmasına rağmen beklenenden çok daha düşük kiloda dünyaya gelebilir. Annenin yanlış beslenmesi ya da çoğul gebelik gibi nedenlerle ortaya çıkabilen bu durum sonucunda bebek doğru bir bakımla kısa sürede sağlığına kavuşup yaşıtlarını yakalayabilir.



Memorial Şişli Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Uz. Dr. Ercan Tutak, SGA (small for gestational age)olarak adlandırılan annenin gebelik zamanına göre küçük doğan bebeklerin bakımı hakkında bilgi verdi.

Annenin sağlığı bebeğin kilosunu belirlerBebekler normal şartlar altında 38-42. doğum haftaları arasında dünyaya gelir. 37. haftadan önce doğan bebeklere ise "prematüre bebek" adı verilir. Tam zamanında doğmasına rağmen 2 bin 500 gramın altında olan bebeklere ise "düşük doğum ağırlıklı bebek" denilmektedir. Doğum haftasını tamamlamasına rağmen bebeğin anne karnında gelişimini gerileten çeşitli nedenler vardır. Bu nedenlerin başında anne adayının hamilelik sürecinde ciddi sağlık problemleri yaşaması ve iyi beslenememesi yatmaktadır. Çünkü beslenme ve anneye ait her türlü ciddi sağlık problemi karnındaki bebeğin de beslenmesinin bozulmasına neden olur. Anne karnında iyi beslenemeyen bebekler tam zamanında doğmasına rağmen yaşıtlarına göre düşük doğum kilolarında olabilir.

Yer darlığı bebeğin kilosunu düşürür Annenin sağlığı genel olarak iyi olduğu durumlarda 2 veya daha fazla bebeğin aynı rahim içerisinde bulunduğu ikiz, üçüz gibi hamileliklerde yer darlığı bebeklerin düşük doğum ağırlığında olmasına neden olabilir. Rahimde büyük yer kaplayan bir kitle(miyom gibi) olduğunda da bebek tek olsa bile yer darlığı düşük doğum ağırlığına neden olur. Anne tamamen normal bebekte ise doğumsal anormallik olması durumunda yine düşük doğum ağırlığı olacaktır. Ancak bebekteki anormallik yaşamla bağdaşmayan bir anormallik ise ana rahmi bebeği genellikle tutmayacak ve çok erken dönemde kayıp ile sonuçlanır. Yaşamla bağdaşan anormallikler ise düşük doğum tartılı olarak doğacaktır. Anne de bebek de normal ancak plasentada bir anormallik varsa, bebeğin beslenmesi anne karnında bozulur ve ağır bir sorun olmazsa yine düşük doğum tartılı olarak doğmasına neden olur. Çok ağır plasenta anormallikleri ise bebek kaybı ile sonlanacaktır. Bazen ikiz olan bebeklerin plasentası tek olur ve iki bebek arasında birinden diğerine kan geçişi olur. Bu durumda kan alan bebek iri, veren bebek ise düşük doğum ağırlıklı doğar.

Bebeğin gelişimi yakından izlenmeli Anne karnında iken ultrason ile bebeklerin ağırlıkları, bacak uzunluğu ve baş çevrelerine göre gelişimleri değerlendirilerek doğum haftasına uygun gelişim gösterip göstermediği tespit edilebilir. Doğduktan sonra da ağırlık boy ve baş çevresi ölçülerek düşük doğum ağırlığı tanısı konabilir. Doğumsal, genetik anormallikler ancak tüp bebek uygulaması yapılan ve daha önce benzer nedenlerle bebek kaybı yaşayan ailelerde embriyo transferleri sırasında çözülebilir. Genetik analizlerle hastalıklı embriyonun tespiti ile anne karnına sağlıklı embriyonun verilmesi ile önlem alınabilir. Ancak bu çok seçilmiş vakalarda yapılır. İkiz eşleri arasında kan geçişi plasentaya yapılacak olan müdahale ile mümkün olabilir ancak yapılacak operasyon doğumu erken başlatabilir. Anneye ait önlenebilir hastalıkların hamilelik öncesi tedavisi de düşük doğum ağırlıklı bebeklerin doğumunun önlenmesine yönelik bir tedbir olabilir. Bebeğe ait nedenlerden dolayı düşük doğum ağırlığı ile doğmuş bebek doğduktan sonra tetkik edilir ve tedavisi yapılır.

Bebek iyi bir bakımla yaşıtlarını yakalayabilirGebelik yaşına göre düşük doğum ağırlıklı bebeklerde daha sonraki yıllarda diyabet ve hipertansiyon hastası olma ihtimalleri normal doğum ağırlığı olan bebeklere göre daha yüksektir. Ancak bu, her düşük doğum ağırlıklı bebeğin şeker ve tansiyon hastası olacağı anlamını taşımaz. Düşük doğum ağırlığı olan bebekler çok çabuk ısı kaybederler bu nedenle oda ısısının 23-25C olmasına özen gösterilmelidir. Taburcu olduğu ilk günlerde günde 3 kez vücut ısıları kontrol edilmesi gerekir. Bu bebeklerde bazen de emme nefes alma ve yutma koordinasyonlarının iyi olmamasına bağlı nefes tutma, morarma atakları olabilir. Bu durumda tekrar doktoru ile görüşülmesi önerilir. Bir an önce yaşıtlarını yakalaması için beslenmeye özellikle dikkat edilmeli, öğünler atlanmamalı, bir gün için önerilen miktar mümkün olduğunca uygulanarak bitirtilmesi gerekir.
0 yorum

Bebeklerde kalp deliği ameliyatı nasıl yapılır?

Doğuştan kalp deliği olan bebeklerin mutlaka tedavi edilmeleri gerekir. Bu deliklerden bazıları 2 yaşına kadar kendiliğinden kapanabilir. Bu koşullarda kalpteki delik çocukta herhangi bir sıkıntıya yol açmıyorsa ve 2 yaşına kadar kapanabileceği düşünülüyorsa, herhangi bir müdahalede bulunulmaz ve ilaç verilmez. Bu çocuklar sadece eko takibine alınırlar ve 6 ay ara ile takip edilirler.

Eğer ameliyat olmaları gerektiği kesinleşirse, bu çocuklar açık kalp ameliyatına hazırlanır. Çocuğun dolaşım ve solunumu durdurulur. Bir kalp ve akciğer makinesine bağlanır. Çocuğun göğüs kafesi açılarak kalbe ulaşılır. Kalpte bulunan delik sentetik yamalarla kapatılarak, hastalık ortadan kaldırılmış olur.
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI