işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
göz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
göz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Göz Altı Şişliklerinden Kurtulmak Mümkün

Özellikle de uykusuz geçen bir gecenin ardından sabah sizi ayna karşısında karşılayan göz altı şişlikleri bayanların en büyük düşmanlarından biri olarak görülmektedir. Ayna karşısında yapılan makyajı zorlaştıran bu şişlikler aynı zamanda daha yorgun bir surat ifadesine bürünmenize de neden olmaktadır. Göz altı torbaları aslında yaygın kanının aksine son derece kolay bir şekilde tedavi edilebilmekte ve basit makyaj hileleri ile kamufle edilebilmektedir. 

Peki göz altı şişlikleri nasıl giderilir?

Gözaltı şişliklerinin ve torbalarının en önemli nedeni tüm yüz derisine oranla göz altında bulunan cildin çok daha narin olmasıdır. Bu nedenle bu bölgenin bakımında daha özen gösterilmesi ve makyaj temizlerken mutlaka bu bölgenin hassas bir pamukla özel makyaj temizleme toniği ile temizlenmesidir. Günümüzde pek çok kadın göz makyajını ellerinin altında bulunan ıslak mendiller ile yapmaktadır. Ancak yapılan işlem bu bölgenin yıpranmasına ve zamanla göz altı şişikleri ve morluklarına karşı korunmasız kalmasına neden olmaktadır. Bu bölge çok narin olduğu için yeteri kadar sıvı alınmaması, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, stres ve adet dönemlerinde yaşanan hormon seviyesinde yaşanan ani değişimlere bağlı olarak bile tepki verebilmekte ve güzelliğinizi gölgeleyecek göz altı şişliklerinin oluşmasına neden olabilmektedir.

Göz altı şişliği için botoks uygulaması son derece yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir. Botoks yönteminde uygulanan bölgede kas ve sinir duyularının birbirleri ile olan ileşimleri kesilmekte ve böylelikle şişliğin ve göz altı torbası gibi istenmeyen görünümlerin ortadan kaldırılması sağlanabilmektedir. Ancak bu yöntem bakışlarda ifadesizlik gibi pek çok yan etkiye neden olabilmektedir. Bu nedenle mümkün olduğunca doğal yöntemler denenmesinde ve ancak bu yöntemlerden yarar alınamazsa botoks uygulanmasına geçilmesi önemlidir. Acil olarak müdahale edilmesi gereken göz altı şişliklerinin en etkili tedavi yöntemi kesinlikle soğuk salatalık dilimleridir. Salatalık dilimleri göze uygulanır ve gözler kapalı halde en az 10 dakika gözde bekletilirse göz altı şişliklerinin ve torbalarının bir süre sonra azaldığı gözle görülecek seviyeye gelecektir. Ancak ne olursa olsun bunların önüne geçmek adına düzenli uyku uyumak büyük bir önem taşımaktadır.
0 yorum

Göz Çevresi Bakımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Göz çevresi yüz bölgesinde en hassas olan bölgelerin başında yer almaktadır. Daha ince bir dokuya sahip olan göz çevresi bu nedenle darbelere karşı daha dayanıksızdır ve bakımında daha nazik olunması gerekmektedir. Göz çevresi bakımı için dikkat edilmesi gerekilen en önemli nokta mutlaka bakımın nazik bir şekilde yumuşak dokunuşlarla yapılmasıdır. Sert bir şekilde yapılan bakım göz çevresi kırışıklıklarının artmasına neden olurken aynı zamanda bu bölgenin tahriş olarak yaşlılık belirtilerinin de çok daha erken ortaya çıkmasını da tetikleyecektir. Etkin bir göz bakımı için göz çevresi kremi kullanımı çok önemlidir.Göz çevresi kremi hem bakım hem de yaşlılık karşıtı etkileri ile tercih edilmektedir.

 Bu kremleri hazır olarak satın alabileceğiniz gibi evde de kendiniz hazırlayabilirsiniz. Evde göz çevresi bakımı için ülkemizin bu alanda en çok sevilen ve takdir edilen ismi olan Suna Dumankaya tarafından tavsiye edilen pek çok uygulama bulunmaktadır. Evde göz çevresi için maske yapmak istiyorsanız arı sütü kremi tam size göre. Bunun için aktarlarda ve eczanelerde bulabileceğiniz arı sütünden 1 çay kaşığı, buğday yağından 1 çay kaşığı, kayısı yağından 2 damla ve E vitamininden bir ampul katarak hazırlayacağınız kremi yumuşak hareketlerle parmak uçlarınız ile dışarıdan içeriye doğru olacak şekilde yedirmeniz yeterlidir. Bu kremin en önemli özelliği buzdolabı içerisinde korunması halinde 5 güne kadar saklanma imkanı bulunmasıdır. Yani bir kere hazırlayacağınız bu krem ile 5 günlük kullanım mümkündür.

Evde bu malzemeler ile uğraşmak istemeyen kişiler için ise ünlü kozmetik markaları tarafından hazırlanan göz çevresi maskeleri ve bakım kremleri de bulunmaktadır. Ancak çok ünlü markalarca satışa sunulan kremlerin hem gramajları düşük hem de fiyatları yüksektir. Bu kremlerin düzenli kullanımları gerektiği için mümkün olduğunca bütçe önceden ayarlandıktan sonra krem kullanımına başlanmalıdır. Krem kullanımının yanı sıra uyku düzeni de göz çevresi bakımında çok önemli bir rol oynamaktadır. Gece uykusu ve düzenli uyku ile desteklenen bilinçli bir bakım daha genç bir görümünün anahtarı konumundadır.  
0 yorum

Göz Tansiyonuna Dikkat


Göz tansiyonunun (Glokom), özellikle kırklı yaşlardan sonra ortaya çıkan ve sinsice ilerleyerek hiçbir belirti vermeden, ani körlüğe sebep olabilecek bir hastalık olduğu belirtildi. Dünya Göz Hastanesi Medical Koordinatörü Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, dünyadaki körlük nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan glokomun, genellikle göz içi Basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinin hasara uğraması ile oluştuğunu söyledi. 

"ERKEN DÖNEMDE BELİRTİ VERMEZ" 

Dr. Cüneyt Karaarslan, göz tansiyonunun yükselen Basınç nedeniyle göz sinirine zarar verdiğini belirterek, "Hasar gören sinir hücreleri sonucu yavaş yavaş görme kaybı ortaya çıkar. Eğer tedavi edilmezse en sonunda görme kaybı yüzde 100'e ulaşır. Görme kaybı çevreden merkeze doğru gerçekleşir. Hastalık genelde erken dönemde belirti vermez ve hastalar tarafından ancak görme kaybı ortaya çıktıktan sonra fark edilir. Genelde 40-45 yaşlarından sonra ortaya çıkar ve ilk belirtisi göz içi basıncının artmasıdır. Eğer görme kaybı başlamışsa geri dönüşü olmaz. Bu nedenle düzenli göz muayenesi erken tanı açısından çok önemlidir. Ayrıca vücut tansiyonunun normal olması göz tansiyonu hastalığının olmadığı anlamına gelmez" şeklinde konuştu. 

"İYİ BİR GÖZ MUAYENESİ ŞART" 

Göz tansiyonunun erken dönemde herhangi bir belirti vermediğini belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, "Hastalık yavaş ilerlediğinden ve çevreden merkeze doğru bir kayıp olduğundan belirli bir görme alanındaki kayıp fark edilmez. Erken teşhis ile glokomun ilerlemesi durdurulabilir. Fakat bunun için iyi bir göz muayenesi şarttır. Göz tansiyonunun nadir görülen türünde bulantı, kusma, ağrı, görme bulanıklığı olabilir. Açı kapanması göz tansiyonu dediğimiz bu türü hastaların az bir kısmını oluşturduğu için, diğer göz tansiyonu hastalarında bu tür belirtiler ortaya çıkmayabilir" dedi. 

"HASTALIĞIN ÖNEMİ BİLİNMELİ" 

Glokomun sinsi seyreden ve yavaş ilerleyen bir hastalık olduğunu belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu hastalık, erken dönemde herhangi bir belirti vermediğinden teşhisi zordur. Kronik bir hastalıktır ve tamamen görme kaybına yol açar. Bu yüzden mutlaka hasta, hastalığının önemini bilmelidir. Çünkü birçok kişi herhangi bir sorun olmadığını düşünerek tedaviye devam etmez ve bunun sonucunda da gözünü kaybeder" diye konuştu. 

"KONTROL ALTINDA TUTULMALI" 

"Nasıl ki yüksek tansiyonun tedavisi yok ve tansiyon sürekli kontrol altında tutulmak zorunda ise göz tansiyonunun tedavisi de bu şekildedir" diyen Karaarslan konuşmasına söyle devam etti: "Bu hastalığı tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir. Göz tansiyonu olan kişilerde uygulanan tedavi şekillerinden birisi göz damlalarının kullanılmasıdır. Göz damlası kullanıldıktan sonra göz bir süre kapalı tutularak ilacın etkisi arttırılır. Mutlaka doktorun önerdiği dozda ve şekilde kullanılmalıdır. Gözde eğer batma ya da yanma meydana geliyorsa korkulacak bir durum yoktur. Bu kısa süreli bir durumdur. Eğer göz damlaları göz tansiyonu için yeterli değilse hap şeklinde ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların oluşturduğu yan etkiler mutlaka doktora bildirilmelidir. Eğer ilaçlar da yeterli bir tedavi sağlayamıyorsa cerrahi tedavi uygulanır."(İHA)
0 yorum

Göz altı torbalarına pratik çözüm

Göz altında cilt yüzeyine yakın bölgedeki kan damarları, bu bölgenin daha hassas olmasına ve daha çok bakıma ihtiyaç duymasına neden olur. Oldukça ince ve hassas olan bu bölgede farklı sebeplerden kaynaklanan torbalar oluşabilir.

Evoria uzmanları, göz altı torbaları sorunundan kurtulmak isteyenlere pratik çözüm önerileri sunuyor.

Uykusuzluk ve yorgunluk baş düşman
Yetersiz uyku, tüm ciltle beraber gözlerinde yorgun ve kötü görünmesine sebep oluyor. Yorgun bir cilt göz altlarının daha karanlık ve koyu görünmesine neden olur. Aniden çıkan toplantıya yorgun gözlerle katılmak istemiyorsanız göz altlarına acil çözüm için göz bakım “roll-on” kullanabilirsiniz. Evoria.com’da indirimle satışa sunulan Garnier Kafeinli Göz Roll-On acil durumlarda kurtarıcınız olacaktır. İçindeki kafein sayesinde göz çevresi uyarılır ve yorgun görüntü ortadan kaybolur.

Göz altı torbalarının en büyük nedeni stres
Gün içinde bilgisayar başında uzun saatler çalışmak, hızlı yaşam temposu, stresli iş hayatı gibi etkenlerden dolayı göz altlarında koyu halkalar oluşabilir. Eğer yaşam şeklini değiştiremiyorsanız, dışarıdan destek almalısınız. Evoria uzmanları Shiseido White Lucency Perfect Radiance Brightening Eye Treatment - Göz Çevresi Aydınlatıcı Göz Bakımı’nı öneriyor. Göz çevrenizde oluşan bu kötü görüntü biraz bakımla ortadan kalkabilir.

Kalıtımsal nedenler
Gözlerin altında koyu renkli alanlar, genelde kalıtımsal sebeplerle genetik olarak ortaya çıkıyor. Bu durumda ailenin diğer üyelerinde de benzer etkiler gözlemleniyor. Böyle bir durumda, cilt rengini açacak destekleyiciler kullanmak cildin daha aydınlık daha parlak görünmesini sağlayacaktır. Evoria.com’da satışa sunulan Shiseido White Lucency Perfect Radiance Brightening Eye Treatment - Göz Çevresi Aydınlatıcı Göz Bakımı bu konuda sizin en büyük yardımcınız olacaktır.

Göz altı torbaları için düzenli krem kullanın
Belirli bir yaştan sonra göz çevresindeki deride kırışmalar başlar ve kararmalar meydana gelir. Deri kıvrımları, gözlerin altında kabarıklık yaratmaya başlar. Dışarıdan destekleyerek bu kırışıklar en aza indirilebilir. Evoria.com’da satışa sunulan Physicians Formula Intensive Wrinkle Corrector Eye Cream - Yoğun Kırışıklık Düzeltici Göz Kremi ile göz altı torbalarına çözüm bulabilirsiniz. Düzenli kullanım sonucunda gözle görülebilir değişikliği farkedeceksiniz.

Yatmadan önce makyaj temizlenmeli!
Gün boyu makyajdan dolayı nefes almayan ciltte özellikle hassas yapıya sahip göz altlarında torbalanma görünür. Makyaj temizliği konusunda ihmalkar davranmak göz torbalarının oluşumuna neden olabilir. Makyajı iyi temizlemeden uyumak gibi özensizlikler, göz çevrenizde hemen kendini gösterir. Ayrıca zayıf etkili makyaj temizleyicileri kullanmak da, göz çevresinin zorlanmasına neden olur. Evoria uzmanları Biotherm Biosourche Biocils Special Waterproof - Göz Makyaj Temizleyici gibi ürünlerle göz makyajını kolaylıkla çıkaracak solüsyonlar kullanmanızı öneriyor.

Güneş ışığına dikkat
Güneşe maruz kalındığında göz altındaki melanin seviyesi artar. Artan bir düzeyde deri pigmentasyonu olur. Bunun için güneş ışığına krem sürmeden çıkmamak gerekiyor. Güneş ışığından sağlıklı şekilde yararlanmak için iyi bir nemlendirici kullanmanız yerinde olacaktır. Bunun için Evoria.com’da satışa sunulan Biotherm Rides Therapie Yeux - Göz Çevresi Bakım Kremi kullanabilirsiniz.
0 yorum

Göz Alerjisi Türleri



Göz alerjileri; gözde yanma, batma, kaşıntı, çapaklanma, kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme bozukluğu meydana getirebilir. İleri alerji formlarında gözün beyaz kısmında yapışıklıklar dahi olabilir.

İnsanların yaklaşık % 15'inde bir veya birkaç çeşidi görülen alerji ile çevremizde çok sık karşılaşıyoruz.

Meydana gelen rahatsızlık insanların performansını etkilediği gibi enfeksiyonlara yatkınlığı artırır, kontakt lens kullanımını zorlaştırır ve daimi bir huzursuzluk kaynağı oluşturur. Göz alerjileri gözün yüzey dokularını ilgilendirir. Bunlar göz kapağı cildi, göz kapaklarının ve gözün beyaz yüzeyini örten ince konjunktiva isimli zar ve kornea dediğimiz saydam tabakadır.

Beş değişik göz alerjisi tanımlanmıştır:
- Mevsimsel ve mevsimsel olmayan alerjik konjunktivit,

- Bahar keratokonjunktiviti,

- Atopik keratokonjunktivit,

- Dev papiller konjunktivit,

- Temas göz alerjisi.

Mevsimsel Alerjik Konjunktivit
Mevsimsel alerjik konjunktivit (saman nezlesi) göz alerjilerinin yaklaşık olarak yarısını teşkil eder. Her iki gözde kaşıntı, sulanma ve yanma ile başlar. Bu şikâyetlere genellikle burundaki alerji eklenir. Göz kapaklarında şişlik, gözün beyaz tabakasında kabarıklıklar, su toplaması ve kızarıklık görülür.

Mevsimsel alerjiye neden olan etkenler genellikle polenler iken mevsimsel olmayan alerjiye neden olan etkenler yıl boyu karşılaşabildiğimiz ev tozu zerreleri ve hayvan atıklarıdır.

Bahar Keratokonjunktiviti
Bahar keratokonjunktiviti nadir görülür, daha çok dünyanın sıcak ve kuru iklime sahip bölümlerinde rastlanır. İlkbaharda başlar ve yazın sonuna kadar devam eder. Çocuklarda ve gençlerde, ayrıca erkeklerde daha sıktır. Bu hastaların % 75'inde astım, atopik ekzema ve alerjik rinit gibi ek hastalıklara rastlanır. Sebep olan alerjen maddenin kesin olarak bilinmemesine rağmen polenlerin ortaya çıkarıyor olabileceği sanılmaktadır. Hastaların ilk şikâyeti yoğun kaşıntıdır. Sonra ışığa karşı hassasiyet artışı, yanma, yabancı cisim hissi ve bulanık görme meydana gelir.





Gözde kızarıklık, göz kapağında düşüklük, gözde beyaz çapak artışı ve gözlerin kısılması izlenebilir. Tipik bulgusu üst kapağı örten zarda kaldırım taşı gibi kabarıklıkların oluşmasıdır. Bu kabarıklıklara gözün renkli kısmının hemen kenarında da rastlanabilir. İleri formlarında korneada ülser oluşabilir. Genellikle 5-10 yıl kadar sürer.

Atopik Keratokonjunktivit
Atopik keratokonjunktivit körlük riski taşıyan bir alerji çeşididir. Daha çok erişkinlerde görülür ve astım, nezle, atopik dermatit ve yiyecek alerjisi gibi durumlara eşlik edebilir. Hastanın yakınlarında da bu hastalıklara rastlanabilir. Bu alerji yıllarca sürebilir.

Başlangıcı bahar konjunktiviti gibi olmakla beraber oluşturduğu yara dokusu kapak iç kısımlarında yapışıklıklar yapabilir, kapak yapısını bozabilir, kapakların içe veya dışa dönmesine ve kirpiklerin göze batmasına neden olabilir. Korneada meydana gelen tutulum damar oluşumu tarzında olur ve ileride gerekebilecek olan bir keratoplastinin (ölü gözünden hasta gözüne kornea nakli) başarısını azaltabilir. Ayrıca bu hastalarda herpes simpleks, keratokonus, retina dekolmanı ve kapak iltihabı şansı fazladır.

Dev Papiller Konjunktivit
Dev papiller konjunktivit geçmişte kontakt lenslere, kontakt lens solüsyonlarına, bu solüsyonlardaki koruyucu maddelere ve göz damlalarına bağlı bir alerji veya uyumsuzluk olarak görülürdü. Günümüzde daha az görülmektedir.

Bazen göz protezleri, kullanılan dikişler ve kontakt lens üzerinde biriken alerjen maddeler de bu tip alerjiyi meydana getirebilir. Hastaların gözünde yoğun kaşıntı ve kontakt lens kullanımına uyumsuzlukla başlar. Göz kapaklarının altında papilla denilen büyük kabarıklıklar görülür. Korneada kesafet ve görme bulanıklığı meydana getirebilir.

Temas Göz Alerjisi
Temas göz alerjisi ilaçlara, ilaçların içindeki koruyucu maddelere veya makyaj ürünlerine karşı gelişebilir. İleri dönemlerinde gözyaşı kanalında tıkanıklık, konjunktivada skarlaşma ve korneada damarlanma meydana getirebilir.

Göz Alerjisinin Tanısı
Alerjik göz hastalıklarının tanısı hastadan alınacak hikâye üzerine inşa edilecek muayene ve laboratuar incelemeleri ile konur. Kırmızı göz oluşturan pek çok durum göz alerjisini taklit edebilir ve doğru tanı için iyi bir göz muayenesi gerekir. Muayenede göz kapakları, göz yüzeyini örten konjunktiva isimli zar, bezlerin açıldığı bölümler, kirpikler ve kornea dikkatle incelenir. Bazen göz kapaklarının ters çevrilerek arka yüzeyinin incelenmesi gerekebilir.

Bazı mikrobik hastalıklar, sebebi bilinmeyen iltihabi durumlar, göz kapağı iltihapları, bazı cilt hastalıklarının göz bulguları, kuru göz hastalığı, gözün bağ ve damar tabakasının iltihabi hastalıkları, böcek ısırıkları, kirpik diplerine yerleşen bitler göz alerjisini taklit eden bir tablo meydana getirebilir. Tanısal test olarak alerjen maddenin bulunması, gözyaşında ve kanda bazı maddelere bakılması yardımcı olsa da en fazla bilgi muayeneden elde edilir.

Göz Alerjisinin Tedavisi
Alerjinin tedavisinde en önemli yapılması gereken şey alerjen madde tespit edilebiliyorsa mümkün olduğu sürece ondan kaçınmaktır. Gözdeki şikâyetlerin rahatlatılması açısından soğuk uygulama ve suni gözyaşı ilaçları faydalı olabilir. Çoğunlukla da antihistaminik ilaçlara, damarları büzen ilaçlara, alerjik şikâyetleri ortaya çıkaran hücreleri dengeleyici ilaçlara, iltihap giderici ilaçlara ve kortizonlu ilaçlara ihtiyaç duyulur.
0 yorum

Bilgisayar ekranı göz sağlığını etkiliyor



Erşan, ”bilgisayar ekranlarının göz sağlığı üzerinde ciddi etkileri var” dedi.





Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Erşan, bilgisayar ekranlarının göz sağlığı üzerinde ciddi etkileri olduğunu söyledi.

Bilgisayar kullanımın yaygınlaşması ile birlikte göz ile ilgili rahatsızlıkların ciddi oranda arttığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. İsmail Erşan, “Gözlerde ağrı, kuruluk hissi, batma, yanma, kaşıntı, sulanma, kızarıklık, bulanık görme, nesneleri çift görme gibi şikayetler görülmektedir. Bu şikayetlerin bilgisayar kullanıcılarında yaygınlığı yüzde 60-90 kadardır.

Günümüzde, yoğun iş temposu ile birlikte bilgisayar ekranı başında kalma süresi 7-8 saati bulan kişilerde bu şikayetler daha da sık ve şiddetli görülmektedir. Bilgisayar kullanıcılarının bu sıkıntıları ‘Computer Vision Syndrome (bilgisayara bakma sendromu)’ olarak bilinmektedir. Normalde dakikada 14-18 defa gözümüzü kırparken bilgisayar karşısına geçtiğimizde göz kapaklarımızı kırpma sayımız 6-7’lere düşmektedir. Azalan göz kırpmasıyla yeteri miktarda gözyaşı salınamamakta ve göz küresi yeteri miktarda ıslanamamaktadır. Sonuç olarak göz de belirgin şikayetler ortaya çıkmaktadır. Büro gibi klimalı ortamlar, sıcak yaz ayları gibi gözyaşı buharlaşma hızının arttığı ve ortam neminin azaldığı durumlarda bilgisayar kullanıcılarının şikayetleri artmaktadır” dedi.

Bu rahatsızlıkları önlemek için belli başlı kurallara dikkat edilmesi gerektiğini de söyleyen Erşan, “Çalıştığımız ortam iyice havalandırılmalı, ekran başında uzun süre kalınmamalı, 45 dakika ekran karşısında kalındı ise 15 dakika süreyle daha az görsel dikkat gerektiren işle uğraşılmalı, ekran karşısında bilinçli olarak belirli aralıklarla gözlerin kırpılması alışkanlık haline getirilmelidir. Bilgisayarın gözü bozduğu yönündeki düşünce yanlış olup uygun şartlarda kullanılmadığında kullanıcılarda bahsettiğimiz rahatsızlık hissine sebep olmaktadır. Bilgisayar ekranının zararlı etkilerinden korunmak için, uygun çözünürlükte bir ekran kullanılmalı, ekran filtrelerinin veya benzer şekilde filtre özelliği olan gözlüklerin de bir göz doktorunun önerisiyle ekran karşında kullanılması gerekebilir” diye konuştu.

Bilgisayar ekranıyla kişi arasındaki mesafenin önemli olduğunu da belirten Erşan, şunları söyledi; “Kabaca bir kol mesafesi olacak şekilde ayarlanabilir. Bilgisayar ekranının üst seviyesinin, göz seviyesini aşmamasına özen gösterilmeli, bu sayede göz kapakları arasındaki açıklık daha az olacağından gözyaşı etkin bir biçimde gözü ıslatabilmektedir. Bilgisayar klavyesi ekranın hemen önünde olmalıdır. Yana yerleştirilen klavye, gözlerin daha çabuk yorulmasına neden olmaktadır. Aynı sebeple kaynak ve dokümanların da ekranın hemen yanına yerleştirilmesi gerekmektedir. Uygun çözünürlükte ekranın seçilip, doğru şekilde konumlandırılmasına ilave olarak ekran üzerindeki toz ve lekelerin parlama ve yansıma problemine karşı temizliği de önemlidir. Bu koruyucu önlemlere ilave olarak göz doktorunun uygun gördüğü kişilerin mevcut gözyaşına destek olması amacıyla yapay gözyaşı damlalarını kullanması gerekmektedir.
0 yorum

Gözün Yapısı Nasıldır?



Göz, görme organıdır: Karmaşık, çok yönlü ve duyarlı bir yapısı vardır. Bir manzaraya baktığımızda gözün ağ tabakasında bir görüntü oluşur ve analiz için beyne gönderilir. Göz küresi, bir fotoğraf makinesine benzetilebilir. Bir fotoğraf makinesine benzetilebilir. Bir fotoğraf makinesinin üç temel bölümü vardır: Gövde, mercekler ve film.

Göz küresi üç tabakadan oluşur. Dış tabaka, gözakıyla (sklera) korneadan; orta tabaka, irisle merceklerden ve iç tabaka da ağ tabakadan meydana gelir.

Gözün ön kısmındaki sert dış tabaka (sklera), ince bir zarla çevrilidir (konjunktiva). Işık, gözün yüzeyindeki saydam bir kubbe olan korneadan göze girer. Gözün korunmasına yardımcı olan kornea, gözün arka kısmındaki ağ tabakaya ışığı iletir.

Küre şeklindeki göz orbita denen kemik boşluk içine yerleşmiştir ve gözkapakları ile korunur. Dışta beyaz renkli sklera ve onun devamında saydam bir tabaka olan kornea yer alır. Korneanın altında göze rengini veren iris bulunur. İrisin ortasında ışık miktarına göre genişliği değişen gözbebeği (pupilla) yer alır. İrisin arkasında göz merceği (lens) vardır. Bu yapı saydamdır ve disk şeklindedir. Skleranın altında gözün damarsal tabakası (uvea) ve onun altında da görmeyi sağlayan ağ tabaka (retina) yer alır. Görsel uyarılar retinadan beyne görme siniri (optik sinir) yoluyla iletilir.
0 yorum

Renkli kontakt lenslerin özellikleri

Renkli kontakt lensler ya tamamen kozmetik amaçlı kullanılır. Ya da miyopisi veya hipermetropisi olan kişinin hem görmesini sağlamak hem de estetik olarak göz rengini değiştirmek istemesi durumunda tercih edilir.

Lensler normalde şeffaf yapıdadır. Fakat arzu edildiği takdirde üzeri istenilen renkte boyanabilir. Kişi bunu taktığı zaman göz rengini değiştirmiş olur. Numarası olan kişiler ise hem numarasını düzeltmiş hem de göz rengini değiştirmiş olurlar.
0 yorum

Göz Titremesi Nedir?


Göz titremesi (nistagmus), gözlerin istemsiz dairesel hareketleridir. Hareket halindeki bir aracı seyrederken olabilir. Göz titremesinin yavaş evresi; hasta, nesneye bakmayı sürdürürken gözlerin kaymasıyla oluşur.

Göz titremesinin hızlı evresiyse, gözlerin ani ve hızlı şekilde kayıp yerlerine geri dönmesiyle meydana gelir. Göz titremesi, yatay (bir yandan diğer yana hareketler), dikey (yukarıdan aşağıya) ya da dairesel olabilir. Herhangi bir neden olmadan meydana gelebilen göz titremesi, genellikle görüşü etkilemez. Göz titremesi bir hastalığın belirtisi olabilir. Beyinciğin zarar görmesi, içkulaktaki labirent bölgenin zarar görmesi, kalıtsal hastalıklar veya zehirlenme ortaya çıkabilir. Göz titremesine neden olan durumun bulunup tedavi edilmesi gerekir.
0 yorum

Astigmatik Keratotomi



Uygun göz yapısı ve derecelerdeki astigmatlara uygulanabilecek basit bir yöntemdir.

Yumurta yapısında birbirine dik iki eksen yarıçapı farklı olan astigmatlı gözün daha dik olan eksenine 1 veya 2 adet astigmat dercesine bağlı farklı uzunlukta derin fakat korneayı delmeyen kesiler yapılmasıdır.

İki yaygın türü vardır: Şeffaf kornea ile beyazın sınırında yapıla daha az etkili Limbal Relaxing Incision (LRI)veya şeffaf korneanın ortasına daha yakın Astigmatik Keratotomi (AK). Göz damlalarla uyuşturulduktan sonra birkaç saniyede müdahale tamamlanabilir. Ameliyat sonrası hafif batma dışında pek rahatsızlık olmaz. LRI’de AK’ ya göre daha az ışık hassasiyeti ve ışık dağılması vardır. Birinci hafta sonunda kornea stabilize olur dolayısı ile görme de varacağı yere varmış olur.

VİDEO: LAZERLE ASTİGMAT TEDAVİSİ

Limbal Relaxing Incisions (LRI) katarakt cerrahisi esnasında da daha evvelden var olan astigmatı tedavi için de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sayede ameliyat sonrası gözlük takma ihtimali azalmış olur.
0 yorum

Sağlıklı gözler için bu önerileri dikkate alın

Basit önlemlerle göz sağlığınızı koruyabileceğinizi biliyor muydunuz?

Hisar Intercontinental Hospital Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Rıza Kurna ile göz sağlığınızı korumak için alabileceğiniz önlemleri ve dikkat etmeniz gerekenleri konuştuk…

Bilgisayar kullanırken mola verinBilgisayar gözlerinize zarar vermez; ama göz yorgunluğu ve kuruluğuna neden olabilir. 20/20/20 kuralını yani 20 dakikada bir, 20 saniye süre ile 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzağa bakmayı deneyin. Ayrıca monitörünüzün üst kenarı göz seviyesinde olacak şekilde yaklaşık 50-60 cm uzağınıza yerleştirin.

Güneş gözlüğü sadece aksesuvar değildir.
Güneş cildiniz gibi gözlerinize de zarar verebilir. Katarakt oluşumunu hızlandıracağı gibi sarı nokta hastalığına da neden olabilir. Ayrıca alerjik şikayetlerinizin artmasını tetikleyebilir. Dışarıda olduğunuz günlerde hava bulutlu bile olsa güneş gözlüğü kullanın.

Göz sağlığınız için doğru besleninTurunçgiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, bezelye, yağsız kırmızı et ve tam tahıllar gibi dolaşıma yardımcı gıdalar kalp için olduğu kadar göz sağlığınız için de iyidir. Aynı zamanda havuç, balık, üzüm, soğan ve sarımsak göz sağlığınız için yardımcı besinlerdir. Sarı nokta hastalığını engellemek için ıspanak, domates ve yaban mersini gibi gıdaların yanı sıra C, E ve A vitaminleri ile Magnezyum, Selenyum, Çinko gibi mineraller içeren besinler tüketebilirsiniz.

Gözlerinizdeki problemleri göz ardı etmeyinGözleriniz kaşıntılı veya kırmızı ise, soğuk kompres, antihistaminik veya antialerjik göz damlaları ile yatıştırabilirsiniz. Gözünüze kum kaçmış gibi hissediyorsanız temiz su veya gözyaşı damlası ile durulayın. Gözlerinizde Ağrı, şişme, ışığa duyarlılık, koyu kayan noktalar, ışık çakmaları gibi değişiklikler söz konusuysa mutlaka hekiminizle paylaşın.

Lenslerinizin temizliğini önemseyinLenslerinizi kullanmadan önce ellerinizi sabunla yıkayın. Göz doktorunuz tarafından onaylanmış damla ve solüsyonlar kullanın. Lenslerinizi özelliğine göre her akşam çıkarın ve kullanım özelliklerine göre her 15 gün veya ayda bir yenisi ile değiştirin. Lens temizlemede kullandığınız solüsyonları her gün yenisiyle değiştirmeyi ihmal etmeyin. Denize ya da havuza lenslerinizi çıkarmadan girmeyin. Temizlik ürünleri kullandığınızda lenslerinizi takmayın.

Genel sağlık durumunuzdan haberdar olunGörünüşte sağlık problemleri yaşamıyor olsanız bile mutlaka sağlık kontrollerinizi yaptırın. Tansiyon, diyabet, akciğer hastalıkları, tiroid ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi birçok hastalık göz sağlığınızı da olumsuz yönde etkileyebilir. Diğer tehditler multipl skleroz, anevrizma ve kanserdir. Hekiminize ailenizde görülen göz problemleri ve diğer ciddi hastalıklar konusunda bilgi verin.

İlaç etiketlerini okuyunİlaçlar ya da ilaç kombinasyonları görüş kalitenizi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle ilaçları kullanırken yan etkilerine karşı dikkatli olun. Gözlerinizde kuruma veya sulanma, çift görme, ışık hassasiyeti, kabarık ya da sarkık göz kapakları ve bulanık görme gibi sorunları fark ederseniz hemen hekiminizle paylaşın.

Eskimiş makyaj malzemelerinizi atınBakteriler sıvı veya krem göz makyajı malzemelerinin içerisinde kolayca çoğalabilir. Gözünüzde bir enfeksiyon gelişirse hemen göz makyajınızı temizleyerek hekiminize başvurun ve bu süreçte kullandığınız makyaj malzemelerini atın. Eğer alerjik reaksiyonlara sahip olma eğiliminiz varsa, bir seferde sadece tek bir yeni ürün deneyin. Kozmetik ürünlerinizi asla paylaşmayın ve mağazalardaki örnekleri kullanmayın. Makyaj öncesi ve sonrası yüzünüzü iyice temizleyin.

Göz kontrollerinizi ihmal etmeyinSağlıklı bir insanın ilk göz kontrolünün 12-18 ay arasında mutlaka yapılması gerekir. Daha sonra ise en geç 2 yıllık periyotlarda göz muayenesinin tekrarlanması göz sağlığınız için önemlidir. Ailenizde diyabet, yüksek tansiyon veya göz hastalığı varsa mutlaka hekiminizle paylaşın. Ailenizde göz bozukluğu varsa, bu hastalığın genetik olarak sizde olma ihtimalini göz önünde bulundurarak kontrollerinizi daha erken sürelerde yaptırın.

Sigarayı bırakınSigara içiyorsanız mutlaka bırakın. Çünkü sigara göz sağlığınız için de önemli bir tehdit unsurudur. Katarakt ve göz kuruluğu riskini artırır. Ayrıca kan dolaşımını olumsuz etkilediği için retinaya zarar vererek görme kaybına neden olabilir.
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI