işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
migren etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
migren etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Migrenin şifası parmak uçlarında

Kafanın arkasında veya şakakta zonklayıcı bir ağrı olarak başlar. Başın bir tarafına ya da tümüne yayılır. Gözlerde başlayıp kafa arkasına kadar uzanan ağrı çubuğu şeklinde yerleşir. Ağrı, boyundan aşağıya omuza, bazı durumlarda vücudun aynı tarafındaki kola veya bacağa vurabilir. Başağrısı şiddetlendikçe gözaltları kararır.

Tüm dünyada hekime başvurularda en sık dile getirilen rahatsızlıkların başında gelen migren, Türkiye’de kadınların yüzde 21.8’ini, erkeklerin yüzde 10.9’unu etkiliyor.

Birçoğunun kaynağı bilinemeyen bu kronik hastalıkla başa çıkmak için kullanılan ağrı kesiciler migreni artırıyor, antidepresanlar ise cinsel isteksizliğe kadar birçok rahatsızlığa neden oluyor.

4 SEANSTA RAHATLAMA Dr. Fizyoterapist Gamze Şenbursa, kökleri binlerce yıl öncesine dayanan ilaçsız bir yöntem olan refleks terapiyi, migren hastaları için yeni bir çözüm yolu olarak öneriyor. Ortalama 4 seanstan itibaren hastalarda rahatlama ve atakların şiddetinde azalma sağladıklarını belirten Dr. Fzt. Gamze Şenbursa, yoğun ilgi gören yöntem hakkında şu bilgileri verdi:

“Refleks terapinin migren hastalığında etkinliği çok yüksek olmakla beraber, tedavi protokolü her hastanın ağrısının lokalizasyonu, şiddeti ve şekline göre değişiklik gösterir. Örneğin kafanın ön tarafından gelen ağrı safra kesesi meridyeni ile yakın ilişkidedir. Boyundan gelen ağrı ise mesane meridyeni ile ilişkilidir. Hastanın blokasyon alanlarının tespiti ve genel değerlendirilmesinin ardından kişiye özel tedavi planlanır. Uygulama ortalama olarak haftada 2 kere yapılır, tedavinin süresi hastaya göre değişkenlik göstermektedir. Ortalama 4 seanstan itibaren kişiler rahatlamayı ve atakların şiddetinin azaldığını gözlemlemeye başlar.”

Refleks terapiyi klinik deneyim ve gözlemler sonucu baş ağrılarının tedavisinde kullanıldığını kaydeden Dr. Fzt. Gamze Şenbursa, ‘başağrısı deyip geçmeyin’ diyerek erken teşhisin önemine işaret etti.

İLK NÖBET 5-8 YAŞINDA GELEBİLİRDr. Şenbursa, yaptığı açıklamada, migren hakkında belirtisinden tedavisine kadar faydalı bilgiler verdi:
“Migren şiddeti, sıklığı, lokalizasyonu ve devam etme süresi çok değişken olan, periyodik aralıklarla gelen, genellikle başın bir tarafına lokalize, nöbetlerde sıklıkla, iştahsızlık, bulantı, kusma, ışık hassasiyeti, gürültüden rahatsız olma gibi nörolojik ve otonomik bozuklukların eşlik ettiği zonklayıcı özellikte bir baş ağrısı tipidir. Dünya nüfusunun %10-15’lik bir oranının migrenden yakındığı bildirilmiştir. İlk nöbetin başlangıcı 5-8 yaşlarında olabilirse de sıklıkla 10-20 yaşları arasında başlar. Türkiye’de kadınların yüzde 21.8’ini, erkeklerin yüzde 10.9’unu etkiliyor. Migren sıklıkla aileseldir. Hastalar genel olarak obsesif, ayrıntılara önem veren, aşırı kontrollü, mücadeleci, mükemmeliyetçi, titiz, dakik, hoşgörüsü az ve rijid kişilerdir.”

İŞTAH ARTMASI MİGREN HABERCİSİ“Ruhsal değişiklikler, iştahta artma (özellikle şekerli yiyecekler), aşırı esneme gibi belirtiler her üç migren hastasının birinde görünür. Halusulasyon görme ve karıncalanma, uyuşma şeklinde de olabilir. Işık, koku, ses ağrıyı arttırabilir ve ağrı süresi boyunca aşırı algılanma söz konusu olabilir. Bulantı özellikle kriz ilerledikçe ortaya çıkar ve hastaların %20’sinde ishal bulunur.

MİGRENİ TETİKLEYEN YİYECEKLERYükseklik, uykusuzluk, öğün atlama, soğuk gıdalar, mevsimler, stres, depresyon, anksiyete, stres sonrası gevşeme, dıştan gelen duyusal uyarılar(parlak ışık, yüksek ses, keskin koku), başa gelen ani travma, menstrüasyon, hormon tedavisi, bazı yiyecek ve içecekler (çikolata, eski peynirler, yağlı yiyecekler, portakal, domates, çiğ soğan, salam, sosis, fındık, alkollü içecekler), egzersiz, aşırı kafein alımı migreni tetikleyen faktörlerden bazılarıdır.

MİGRENİN 6 EVRESİ VARBaşlangıç Dönemi: Ağrıdan önceki saatler ve günler içinde yavaşça gelişen semptomlar olup genellikle davranışsal, zihinsel ve bilinçli olarak kontrol edilemeyen değişiklikler ile şekillenir. Aşırı duyarlılık, depresif hissetme, durgunluk, donukluk, konsantrasyon, dikkat azalması, esneme, halsizlik, sık idrara çıkma, açlık-tatlı yeme isteği gibi belirtiler görülür.

Aura Dönemi: Ağrı dönemi başlamadan önceki zamandır. Görme alanları içinde uçuşan parlak, ışıklı noktalar, kırık çizgiler, bazen de parlayıp sönen basit şekillerden ibaret basit görsel tip halüsülasyonlar görülebilir. Özellikle bir yüz yarısında ve ağız çevresinde, dilde aynı taraf el ve kolda uyuşma iğnelenme şeklinde belirtiler verir. Konuşma bozukluğu, kelime bulma güçlüğü yaşanabilir.

Ağrının Başlaması: Genelde hastalar bu dönemde ensede, baş arkasında başın bir tarafında yavaş başlayan bir ağrı, ağırlık, rahatsızlık hissi şeklinde semptomlar hisseder. Çoğu zaman zonklama başlamamış, ağrı belli belirsiz ve lokalizasyonu net değildir. 30 dakika - 2 saat sürer ve atak tedavisine başlamak için en uygun zamandır.

Dördüncü Dönem: Bu dönem çok şiddetli, çoğu zaman zonklayıcı ve başın içinde korkunç bir basınç olarak tanımlanan, tedavi edilmediğinde saatlerce hatta 1-2 gün sürebilen ağrı olabilir. Ağrıya eşlik eden semptomlar bu dönemde artar. Hastaların ense kasları kasılmış olabilir.

Beşinci Dönem: Ağrının sonlandığı bölümdür. Ağrının giderek hafiflediği ve şekil değiştirdiği, zonklayıcı şiddetli ağrının yerini sızlayıcı tarzda, lokalize edilemeyen bir ağrıya bıraktığı hastanın uyuklamaya başladığı dönemdir.

Altıncı Dönem: Ağrı sonrası, hastanın yorgun, bitkin, bezgin hissettiği, giderek atağın yükünün kaybolduğu ve yerini bir rahatlama hissine bıraktığı dönemdir. İştahsızlık yerini acıkma hissine bırakır, hasta sık idrara çıkma gereği duyar.
1 yorum

Migrene kesin çözüm!

Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, zonklama, halsizlik, yorgunluk gibi insanın hayat kalitesini bozan migrenden, kök hücre oluşumunu arttıran Proloterapi’yle kurtulmak artık mümkün.

Proloterapi yöntemini Türkiye’de ilk kez uygulayan ve yaygınlaştırma eğitimlerini sürdüren, Bilimsel Proloterapi Derneği Başkanı Ortopedi ve Travmatoloji Uzm. Op. Dr. Hasan Doğan, migrenin belirli aralıklarla gelen hafif başAğrısından, çok şiddetli baş ağrısına kadar değişen bir hastalık olduğunu belirterek, hastalığın genellikle tek taraflı, yoğun ve zonklayıcı tarzda bir baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozuklukları, ışıktan ve sesten rahatsız olma, baş dönmesi gibi bulgularla seyrettiğini bildirdi. Migrenin en önemli sebebinin boyun omurları arasındaki bağların görevini yapmaması ( servikal instabilite) olduğunu belirten Op. Dr. Doğan: “Kök hücre oluşumunun arttırılmasını sağlayan enjeksiyon uygulamasıyla, ağrıya neden olan hasar görmüş dokular yeniden canlandırılıyor. Proloterapi ile servikal instabilitenin düzeltiliyor, böylece ağrının nedeni ortadan kaldırılıyor. Bu yöntem migrene kalıcı çözüm sunuyor” dedi.

Ağrının Nedeni Ortadan Kaldırılıyor

Ortopedi ve Travmatoloji Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hasan Doğan, ağrı kesicilerin ağrıyı bir süre için ertelediğine işaret ederek, Proloterapinin ağrının nedenini ortadan kaldırdığını vurguladı ve yönteme ilişkin şu bilgileri verdi: “Boyun ve baş bölgesinde yer alan ağrıların en çok sebebi boyun omurgasını birbirine bağlayan bağlardaki yıpranmadır. Omurgadaki bağların zayıflığı boyun baş-boyun bölgesindeki kasların kasılmasına bu da şiddetli ve ağrı kesicilere cevap vermeyen ağrıların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Proloterapi uygulamasıyla bu bölgede yer alan hasarlı bağlar yeniden güçleniyor. Proloterapi ve Nöroproloterapi ile hasarlı bölgede mikropsuz iltihap oluşturuyoruz. Bu iltihaplı bölge kısa zamanda tamirci hücreler tarafından işgal ediliyor ve o bölgede sağlam bir dokunun oluşması sağlanarak ağrının nedeni ortadan kaldırılıyor” dedi.

Migren Yaşamınıza Engel Olmasın

Migren ataklarını tetikleyen unsurların kişiden kişiye değiştiğinin altını çizen Op. Dr. Hasan Doğan, yüksek tansiyon, kadınlarda regl dönemleri, Alkol, duygusal stres, aç kalma ve çok fazla ya da az uyku gibi fiziksel stresin yanı sıra, iklim değişikliği, yoğun kokular, göz kamaştıran yoğun ışıklar ve ses gibi faktörlerin en sık görülen tetikleyiciler olduğunu belirtti.

Migren şikâyetiyle gelen tüm hastaların Proloterapi yöntemi ile ilaç kullanmayı bıraktıklarını ve atakların tekrarlamadığını vurgulayan Op. Dr. Hasan Doğan; 4-6 seansta migren ataklarından kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirerek, Proloterapinin yanı sıra yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

· Boyun ağrılarınız için masaj yaptırmaktan kaçının,

· Çocuklarınızı severken kafasından kaldırıp yukarı doğru çekiştirmeyin, bu hareketiniz, henüz sağlamlaşmamış bağların (ligament) yırtılması ve gereğinden fazla esnemesine neden olabilir,

· Yaşam tarzının düzenli olmasına dikkat edin,

· Düzenli uyuyun,

· Düzenli yemek yemeye dikkat edin,

· Bilinen tetikleyicilerden uzak durmak (kafein, eski peynir, etlere konulan koruyucular, monosodyum glutamat, salamura ürünler, çerez)

· Düzenli aerobik egzersiz yapın,

· Stresi azaltın, stresli durumlardan kurtulmak için ileriye yönelik plan yapın,

· Boş zamanları, hobileri, sosyal aktiviteleri arttırın,

· Çevresel etkenlerden kaçının,

· Güneş gözlüğü kullanın,

· Dumanlı, kokulu, gürültülü ortamlardan uzak durun,

· Vücut duruşunun düzgün olmasına dikkat edin,

· İşitme, görme sorunlarınızın olup olmadığını kontrol ettirin, varsa tedavi olun,
1 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI